Birçok tümör türü girişimsel kanser tedavisi yani girişimsel onkoloji yöntemleri ile tedavi edilebilir. Girişimsel onkoloji, girişimsel radyolojinin bir yandalıdır. Bu yöntemler, cerrahiye kıyasla daha az invaziv (dokuya daha az zarar veren) ve daha az risklidir. Ayrıca, genellikle daha hızlı iyileşme süresi ve daha az ağrı sunarlar.

Nokta atışı tümör tedavisi olarak da bilenen bu yöntemler direk tümör dokusuna yöneliktir. Girişimsel kanser tedavileri genellikle karaciğer, akciğer, pankreas, kemik, yumuşak doku, meme, böbrek ve lenf bezi tümörlerinde primer tedavi yöntemi olarak yapılabileceği gibi cerrahi, kemoterapi veya immunoterapinin etkinliğini artırmak için de kullanılmaktadır.

Bunun dışında, tiroid nodülü veya benign prostat hipertrofisi (BPH) gibi iyi huylu lezyonlarda hastanın şikayetlerini azaltmak veya kozmetik amaçla da yapılabilir.

Hangi girişimsel kanser tedavisinin sizin için uygun olduğuna doktorlarınızın oluşturduğu tümör konseyi karar vermektedir.

Girişimsel radyolojide tümör tedavisinde kullanılan bazı yöntemler şunlardır:

  • Ablasyon yöntemleri: Tümör hücrelerini ısı, soğuk veya elektrik akımı kullanarak tahrip etme işlemidir. Kullanılan enerjiye bağlı olarak radyofrekans, mikrodalga, nanoknife/irreversibl (geri dönüşümsüz) elektroporasyon (IRA) veya kriyoablasyon olarak isimlendirilir.
  • Embolizasyon: Tümöre kan akışını keserek onu küçültmek veya yok etmek için kullanılan bir yöntemdir.
  • Kemoembolizasyon: Kasık damarından tümörü besleyen damara ilerletilen bir kateter ile içinde tümör ilacı olan küçük kürecikler (mikroküreler) enjekte edilir.
  • Radyoembolizasyon: Bu yöntemde, radyoaktif madde içeren küçük kürecikler (mikroküreler) doğrudan tümörü besleyen damarlara enjekte edilir.
  • Yüksek yoğunluklu odaklı ultrason (HIFU): Tümör hücrelerini yüksek yoğunluklu ses dalgaları kullanarak tahrip etme işlemidir.

Girişimsel radyolojinin tümör tedavisinde kullanımı için bazı avantajlar şunlardır:

  • Daha az invazivdir ve cerrahiye kıyasla daha az risk taşır.
  • Genellikle daha hızlı iyileşme süresi ve daha az ağrı sunar.
  • Ameliyata uygun olmayan hastalar için bir seçenek olabilir.
  • Tek başına veya cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi gibi diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir.

Girişimsel radyolojinin tümör tedavisinde kullanımı için bazı dezavantajlar şunlardır:

  • Her tümör tipi için uygun olmayabilir.
  • Herhangi bir girişimsel işlemde olduğu gibi, kanama, enfeksiyon ve diğer komplikasyon riskleri vardır.
  • Tecrübeli bir girişimsel radyolog tarafından yapılması gerekir.

Girişimsel radyoloji ile tümör tedavisinin sizin için uygun olup olmadığını doktorunuzla konuşabilirsiniz.