Pelvik Venöz Yetmezlik
Pelvik varis ve pelvik venöz yetmezlik nedir?
Pelvik bölgede rahim, yumurtalıklar çevresinde ve dış genital bölgede görülen varislerdir. Bu varisler çoğunlukla hamilelik döneminde oluşur, zamanla genişler ve daha geniş bir alana yayılırlar. Pelvik varis; alt karın, kalça, bel ve dış genital bölgede rahatsız edici, uzun süreli ağrıya, ağırlık ve basınç hissine neden olur. Bu duruma pelvik venöz yetmezlik veya pelvik venöz konjesyon sendromu denir.
Kimlerde pelvik venöz yetmezlik daha sık görülür?
Çok ve sık doğum yapan 20 ile 50 yaş arasındaki kadınlarda bu sendromun gelişme olasılığı daha fazladır. Hiç doğum yapmamış kadınlarda oldukça nadirdir. Pelvik venöz yetmezliği olan kadınlar menopoza girdikten sonra şikayetleri giderek azalır ve sonuçta kaybolur.
Pelvik venöz yetmezliğin belirtileri nelerdir?
En sık belirti pelvik ağrıdır. Ağrının genel özellikleri adet kanamasından hemen önce, uzun süre ayakta durulduğunda, cinsel ilişki sırasında ve hamileliğin son dönemlerinde olmasıdır. Ayrıca genital bölge, bacaklar ve kalçada varisler, kalça ağrısı, pelvik bölgede dolgunluk hissi, sık idrara çıkma diğer belirtilerdir.
Pelvik venöz yetmezlik tanısı nasıl konulur?
Öncelikle hastanın şikayetleri değerlendirilir ve sonrasında varislerin tanı ve tedavisinde tecrübeli radyologlar tarafından Doppler ultrason ile ayrıntılı değerlendirme yapılarak çok büyük oranda tanı konulur. Pelvik bölgedeki varislerin değerlendirilmesi, kaynağın belirlenmesi için BT veya MR anjiyografi yapılır. Anjiyografi ile hem tanı kesinleştirir hem de eş zamanlı olarak tedavi yapılır.
Tedavi seçenekleri nelerdir?
Tedavi seçeneklerini cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemler olarak ayırabiliriz. Günümüzde cerrahi yöntemler yerini anjiyografik yöntemlere bırakmıştır. Pelvik ve genital varislere neden olan kapak yetmezliğinin olduğu yumurtalık veni koil veya doku yapıştırıcısı ile kapatılarak tedavi edilir. Hasta damar kapatıldıktan sonra kan normal damarlara yönlenir. Ayrıca ilaç tedavileri de belirli dönemlerde denenmiş ancak yüz güldürücü sonuçlar elde edilememiştir.
Pelvik varislere eşlik edene dış genital bölge ve bacaktaki varisler tedavi edilmeli midir?
Yumurtalık ve pelvik varislerin kapatılması, pelvik şikayetlerin gerilemesini sağlar ancak her zaman eşlik eden dış genital ve bacak varislerinin gerilemesine neden olmaz. Bu varislerin tedavisi, pelvik varisler kapatıldıktan 1-2 ay sonra köpük tedavisi ile yapılır.
Pelvik venöz yetmezliğe eşlik eden dış genital ve bacak varislerinin tek başına tedavisi yeterli midir?
Hayır! Pelvik yetmezliği olan hastalarda sadece dış genital ve bacak varislerinin köpük skleroterapisi ile tedavisi, şikayetlerin gerilemesine yardımcı olmaz. Hatta varislerin tekrardan çıkmasına neden olabilir. Pelvik varisi olan hastalarda öncelikle pelvik varislerin anjiyografi ile tedavi edilmesi gerekir.
Gonadal ven embolizasyonu nedir ve diğer tedavi seçeneklerine üstünlüğü mevcut mudur?
Gonadal ven embolizasyonu anjiyografik olarak pelvik bölgedeki yumurtalık veya rahim çevresindeki hastalıklı toplardamarların ve yumurtalık damarının koil denilen spiral teller ve/veya doku yapıştırıcısı ile kapatılmasıdır. Tedavi sonrası bu varislere bağlı oluşan şikayetler büyük oranda geriler veya kaybolur. Yapılan araştırmalarda bu tedavinin ilaç ve cerrahi tedavilere göre daha üstün olduğunu göstermiştir. Bu işlemler konusunda tecrübeli girişimsel radyologlar tarafından gerçekleştirilmektedir.
Gonadal ven embolizasyonunun riskleri mevcut mudur?
Gonadal ven embolizasyonu deneyimli bir hekimin ellerinde güvenilir bir yöntemdir. İşlem sonrası kısa süreli alt karın bölgesinde ve bacaklarda antiinflamatuar ile geçen ağrı görülebilir. Kullanılan malzemenin istenmeyen damarları (bacaktaki derin venler, akciğer veya böbrek, karaciğer toplardamarları) kapatma riski %0,1 oranında, oldukça nadir görülen önemli riskdir.