Venöz malformasyon ve Hemanjiyom
Venöz malformasyon ve Hemanjiyom: Doğru Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Venöz malformasyon ve hemanjiom, her ikisi de damarlarla ilgili olan, ancak farklı özelliklere sahip iki farklı tıbbi durumdur.
Hemanjiom:
Ciltte kırmızı, mor veya mavi tonlarda bir lezyon olarak görülür. Hemanjiom, genellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda görülen iyi huylu bir tümördür. Hemanjiomlar, damarlardan oluşur ve ciltte, mukozalarda veya iç organlarda bulunabilir. İlk aylarda hızlı büyüyebilir, ardından stabil bir döneme girer ve çoğu zaman geriler. Fizik muayenede yumuşak, sınırları belirgin, basmakla solan bir yapı şeklinde saptanır.
Hemanjiomda Tedavi Seçenekleri:
İzlem: Küçük, komplikasyonsuz hemanjiomlar düzenli takip edilir.
Dermal Lazer: Özellikle yüzeysel ve kozmetik sorun yaratan lezyonlarda etkili bir tedavi yöntemidir.
İlaç Tedavisi: Boyutu artan hemanjiomlarda büyümeyi kontrol altına almak için kullanılır.
Cerrahi: Hemangiomu çıkarmak için cerrahi bir seçenektir, ancak bu durumun boyutu ve konumuna bağlıdır.
Venöz malformasyonlar vücudun herhangi bir yerinde toplardamarlarda anormal genişlemeye neden olan bir hastalıktır. Doğuştan mevcuttur, zamanla büyür ve genellikle ağrı, şişlik veya estetik problemlere neden olur. Fizik muayenede sınırları belirsiz, basmakla solabilen bir yapı olarak tespit edilir. Ciltte her zaman renk değişikliğe neden olmaz.
Venöz Malformasyonda Tedavi Yöntemleri:
Perkutan Skleroterapisi: En sık tercih edilen etkili ve minimal invaziv bir yöntemdir. İlaç ve hava köpük oluşturularak dışardan küçük bir iğne ile genişlemiş damar yapısı içine verilir.
Embolizasyon: Atardamar beslenmesi olan lezyonlarda, kan akışını kontrol altına almak için kullanılır. Anjiyografi ile lezyonu besleyen atardamarlar tanecik veya sıvı materyal ile kapatılır.
Cerrahi: Embolizasyon veya skleroterapi sonrası şekil bozukluklarını düzeltmek veya kompleks ve büyük lezyonlarda uygulanabilir.
Hemanjiom ve Venöz Malformasyonda Tedavi Nasıl Planlanır?
Tedavi kararı; lezyonun tipi, boyutu, yerleşimi ve hastanın şikayetleri doğrultusunda, detaylı bir fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri (MRI, ultrason) ile belirlenir. Multidisipliner bir yaklaşımla en uygun yöntem seçilir.
